tanımak
| |||||
tanımak Daha önce görülen, bilinen bir kimse veya şeyle karşılaşıldığında bunun kim veya ne olduğunu hatırlamak: "Zarfın üstündeki yazıyı hemen tanıdı."- H. E. Adıvar. Daha önce görmüş olmak, ilişkisi bulunmak, bilmek: "Onu bir de eski polisler tanır."- S. F. Abasıyanık. Bir kimse veya şeyle ilgili, doğru ve tam bilgisi bulunmak: "Sincapları yakından tanırım."- A. Haşim. Bilip ayırmak, seçmek, ayırt etmek: "Oğlan süngerlerin çeşidini zehir gibi tanıyordu."- Halikarnas Balıkçısı. hukuk Varlığını kabul etmek. Boyun eğmek, yargısına uymak, saymak. Sorumlu bilmek: "Ben arkadaşını tanımam, alacağımı senden isterim."- . Bir şeyin yapılması, bitirilmesi için belli bir süre vermek: "Ona borcunu ödemesi için üç günlük bir süre tanıdım."- . "tanımak" nasıl hecelerine ayrılır ta-nı-mak İlgili Kelimeleraşina olmakbiliş çıkmak bilmek tanıma | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |