taranmak
| |||||
taranmak Tarama işi yapılmak: "Saçlar, sımsıkı taranmış, fırçalanmış, ensesinde bir topuz yapılmıştı."- H. E. Adıvar. Kendi başını taramak: "Bugün bu tarağımla taranmıştım."- S. F. Abasıyanık. Dikkatlice bir şey aramak. "taranmak" nasıl hecelerine ayrılır ta-ran-mak İlgili Kelimelertaranma | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |