tazelemek
| |||||
tazelemek Yenisiyle veya tazesiyle değiştirmek: "Barmenle yardımcısı boşalan kadehleri tazeliyorlardı."- Ç. Altan. Bazı yiyecekleri, bayatlamışken kaynatıp taze duruma getirmek. (nsz) Bir işi bir daha yapmak, tekrarlamak: "Hoca bir kere daha tazeleyince harıl harıl yazmaya koyuldu."- H. Taner. (nsz) Bir şeyi yeniden yapmak: "İmam Efendi abdest tazeleyecekmiş, dediler."- M. Ş. Esendal. (nsz), mecaz Unutulmuş bir duygu veya bir düşünceyi yeniden canlandırmak: "Rica ederim, bu bahisleri açıp da dert tazeleme!"- R. H. Karay. "tazelemek" nasıl hecelerine ayrılır ta-ze-le-mek İlgili Kelimelertazeleme | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |