tuhaf
| |||||
tuhaf Acayip: "Nahit'in onda hiç görmediği bir tuhaf hâli vardı."- T. Buğra. Şaşılacak, garip. Güldürücü: "Kibirli, alıngan olmayan, tuhaf ve nükteli bir adammış."- A. Ş. Hisar. Gülünç: "Bu kıyafetle tuhaf oluyorsun."- . Anlaşılmaz: "Tuhaf çocuk, günü gününe uymuyor."- . ünlem Şaşılan bir şey karşısında söylenen söz: "Tuhaf! Her yerde olduğunun aksine, burada şehirden uzaklaştıkça binaların güzelliği artıyor."- A. Haşim. Acayip: "Nahit'in onda hiç görmediği bir tuhaf hâli vardı."- T. Buğra. Şaşılacak, garip. Güldürücü: "Kibirli, alıngan olmayan, tuhaf ve nükteli bir adammış."- A. Ş. Hisar. Gülünç: "Bu kıyafetle tuhaf oluyorsun."- . Anlaşılmaz: "Tuhaf çocuk, günü gününe uymuyor."- . ünlem Şaşılan bir şey karşısında söylenen söz: "Tuhaf! Her yerde olduğunun aksine, burada şehirden uzaklaştıkça binaların güzelliği artıyor."- A. Haşim. "tuhaf" nasıl hecelerine ayrılır tu-haf İlgili KelimelerACUBEantikalaşmak antikalık bir hoş düttürü leyla Kırıp geçirmek maymun gibi tuhafiye dükkanı tuhafiyeci tuhafiyecilik tuhaflaşma tuhaflaşmak tuhaflık | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |