tutuk TÜRKÇE SÖZLÜK - TUTUK - tutuk
Ana sayfa


tutuk
  • SÖZLÜK ANLAMI

  • Akıcı, rahat konuşamayan:
    "Önce benim sonra kardeşimin elini avuçlarının arasına alıp tutuk ama heyecansız bir sesle yakında yeniden evleneceğini söyledi."- E. Şafak.

    Eski işlevini göremez duruma gelmiş:
    "Ne var ki banyo kapısının sürgüsü tutuk, kilidi de kırık olduğundan, kolu indirerek dışarı çıkmayı başarmıştı her seferinde."- E. Şafak.

    Bir organ hareket edemez olmuş:
    "Geçen gün beni dövdüler. Boynum, omuzlarım hâlâ tutuk."- A. İlhan.

    Kısılmış, kesik:
    "Ağır ağır ve tahtalar arasında boğulan tutuk akislerle yükseliyordu."- P. Safa.

    hukuk Tutuklu.

    Kapalı, tıkalı.

    Sıkıntılı:
    "Bu tutuk hava içinde saat ona doğru Meclisin zili uzun uzun çaldı."- R. E. Ünaydın.

    mecaz Durgun, çekingen, sıkılgan:
    "Bu babadan geçme derviş huyum, hoşgörüm yüzünden tutuk oluşumu anlamıyorlar."- N. Meriç.

    "tutuk" nasıl hecelerine ayrılır
    tu-tuk



    İlgili Kelimeler

    dam
    deliğe tıkmak
    hücre
    kelepçe
    konuşma korkusu
    mevkuf
    mevkufen
    mevkufiyet
    özgür
    peltek
    pısırık
    serbest
    serbest bırakmak
    sidiklik
    sübyan koğuşu
    tahliye
    tahliye etmek
    tevkif etmek
    tevkifat
    tevkifhane
    tomruğa atmak
    tomruk
    tutuk
    tutukevi
    tutuklama
    tutuklanış
    tutuklanma
    tutuklanmak
    tutuklatabilme
    tutuklatabilmek
    tutuklatma
    tutuklatmak
    tutuklayabilme
    tutuklayabilmek
    tutukluk
    tutukluluk
    tutuksuz
    tutuksuzluk
    tutulmak
    zindan


    Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri
    Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri |

    Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı,
    dizinler halinde 120.000 türkçe kelime içinde gezme ve arama
    ayrıca anlam girebilme imkanı, geniş kapsamlı türkçe sözlük


    ©2005 birsozluk.com

    0,046875