utanmak
| |||||
utanmak Onursuz sayılacak veya gülünç olacak bir duruma düşmekten üzüntü duymak, korkmak, mahcup olmak: "Düğün sofrasında kendisinden başka böyle çatal tutanı göremeyince pek utandı."- A. Gündüz. (-den) Sıkılmak: "Hayır, edebiyattan değil, karşısında şimdiden aczini duyduğum okuyucudan utanıyorum."- A. Haşim. (-den) Çekinmek: "Birbirimizden utanarak karşı karşıya on dakika sustuk."- Y. Z. Ortaç. "utanmak" nasıl hecelerine ayrılır u-tan-mak İlgili Kelimelerar etmekarlanmak boza olmak bozum olmak dut gibi olmak edep etmek ekşimek hicap duymak (veya etmek) mahcup olmak önüne bakmak şişmek teeddüp etmek utanç duymak utanma yüzü kızarmak yüzü tutmamak | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |