vurmak
| |||||
vurmak Elini veya elinde tuttuğu bir şeyi bir yere hızla çarpmak: "Masaya vurmak. Birinin başına vurmak."- . (-i) Ses çıkarmak için bir şeyi başka bir şey üzerine hızlıca çarpmak: "Kapılarını vurmadan, kartını göstermeden, kademeye aldırmadan odalara giriyor."- R. H. Karay. Etkisi bir yere kadar uzanmak, sokulmak, girmek, duyulmak, yansımak, aksetmek: "Yıkık damından içeriye parça parça güneş vurur."- R. H. Karay. (-i, -e) Hızla değmek, çarpmak: "Kolumu duvara vurmuşum."- . Sürmek: "Duvara boya, tahtaya cila vurmak. Yakı vurmak."- . Takmak, koymak: "Seni buradan ellerine kelepçe, ayaklarına zincir vurup öyle götürecekler!"- Y. K. Karaosmanoğlu. Bağlama, ilişkilendirmek: "Bohçacı ve yazmacı kadınların tuhaflığına vurarak etrafını alırlar."- R. H. Karay. Olduğundan başka biçimde görünmek. (nsz) Batıcı veya kesici cisimleri saplamak, kakmak: "Bıçak vurmak. İğne vurmak."- . (nsz) Uygulamak, basmak, koymak: "Damga vurmak."- . Ses çıkarmak, ses vermek, çalmak. (-i) Amaçladığı şeye rast getirmek. (-i) Hızla çarpmak: "Ayağını güm güm yere vurarak."- . (-i) Silahla yaralamak, öldürmek: "Bir gün kızı kurtarmışlar, ayıyı vurmuşlar, kızı saraya götürmüş, padişahın oğluna vermişler."- H. E. Adıvar. Dokunmak, hasta etmek: "Bizim evin bacası çekmiyor. Bütün kış, maaile kömür vuruyor bizi bu yüzden."- N. Hikmet. (nsz) Soğuk, dolu vb. ürünlere zarar vermek: "Dolu, bu yıl ekinlerin çoğunu vurmuş."- F. Otyam. (nsz) Kalp, vuru durumunda olmak, çarpmak: "Kalbi öylesine kopacakmış gibi vuruyordu."- H. Taner. Piyango vb. çıkmak, isabet etmek. Üzerinde görünmek, üzerine düşmek: "Ağacın gölgesi duvara vuruyor."- . (-i) Desteklemek, dayamak: "Akşam olunca kapının desteğini vurduk."- . Çıkmak: "Su dışarı vurdu."- . Sırtına, omzuna yerleştirmek: "Hamalın biri sırtına koca bir ayna vurmuş götürüyordu."- H. Taner. Bir şeyi başka bir şey üzerine koymak. Tavla oyununda pulu kırmak. mecaz Çok etki etmek, yaralamak. argo İçki içmek. (-i), argo Herhangi bir biçimde haksız yoldan para almak, soymak: "Birinin on milyon lirasını vurmak."- . (-i, -e), matematik Çarpma işlemini yapmak: "İkiyi dörde vurursak sekiz eder."- . "vurmak" nasıl hecelerine ayrılır vur-mak İlgili Kelimelerçakmakçivilemek darbelemek darbetmek düşmek geçirmek inmek sallamak vurma | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |