yerine getirmek
| |||||
yerine getirmek istenileni, gerekeni yapmak: "Sırf iri, kara gözlerindeki endişe dinsin diye, itiraz etmeden her isteğini yerine getirdim."- N. Uygur. eski duruma döndürmek. ifa etmek: "Şirket su veremeyecekse taahhüdünü yerine getirmediği için dağıtılır."- N. Hikmet. | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |