yerli
| |||||
yerli Taşınamayan, başka yere götürülemeyen: "Yerli dolap. Yerli sedir."- . Yurt içinde yapılan veya bir yurdun kendine özgü niteliklerini taşıyan: "Yerli halıları gördüm, koyu sıcak kırmızılarla diri maviler ağır basıyordu."- B. R. Eyuboğlu. Belli bir bölgede yetişen, otokton: "Yerli muz. Yerli meyve."- . Bir yerin ilk sakini olan, otokton. Oturduğu bölgede doğup büyüyen, ataları da orada yaşamış olan: "Daha önceki gidişinde kendini yerli halka sevdirmişti."- E. C. Güney. "yerli" nasıl hecelerine ayrılır yer-li İlgili Kelimelerahbaplığa dökmekboşboğaz çenesi düşmek dan dun konuşmak (veya etmek) döviz işlemi evcil kıvrak lüzumlu lüzumsuz manav otokton ulufe vermek (veya dağıtmak) usturuplu yerlileşme yerlileştirme yerlileştirmek | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |