yetişmek
| |||||
yetişmek (nsz) Üremek, büyümek, olmak: "Şu Marmara kıyılarında o sene bol meyve yetişmişti."- S. F. Abasıyanık. (-de) Eğitim görmüş olmak, öğrenmek, gelişmek: "İşte bu kadronun içinde yetişecektim ben."- Y. Z. Ortaç. İş görebilecek yaşa gelmek, büyümek. Yardım etmek, yardımına koşmak: "Tam o sırada talih imdadıma yetişti."- R. H. Karay. mecaz Ortaya çıkmak: "Her iki eserde de bu suallerin cevapları hakkında uzun uzun tafsilat verilmektedir."- A. H. Çelebi. Ulaşmak, ermek, varmak, vasıl olmak: "Gâvur Ali kahvedeki cemaate hiçbir şey söylemeden küçük çobanla uzaklaştı, bir nefeste ağıla yetişti."- Ö. Seyfettin. Vaktinde tamam olmak, bitmek, hazırlanmak, hazır olmak: "Bu giysi yarına yetişmeli."- . Vaktinde varmak, vaktinde bulunmak: "Öteki tünelle gelseler de vapura yetişeceklerini bilirlerdi."- A. Ş. Hisar. Bir işe başlamış olanlara veya gidenlere sonradan katılmak: "Kadınlar, derme çatma ayakkabılarıyla onlara zor yetişebiliyorlardı."- Y. K. Karaosmanoğlu. Değmek, uzanıp dokunabilmek: "Ben o dala yetişemem. Bu ip kuyunun dibine yetişmez."- . Vakit bulmak, yapabilmek: "Ben bu kadar işe yetişemem."- . (nsz) Yetmek, yeter olmak, kâfi gelmek: "Bu para yetişir. Bu yemek hepimize yetişir."- . Bir zamanda yaşamış olmak, bir zamanı veya kimseyi görmüş olmak: "Bol zamanıma yetişti de ben onu böyle şımarık büyüttüm."- P. Safa. "yetişmek" nasıl hecelerine ayrılır ye-tiş-mek İlgili Kelimelerbüyümekdayanmak meydana çıkmak olmak takip takip etmek ulaşmak uzanmak üremek yetişme | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |