yetmek
| |||||
yetmek Bir gereksinimi karşılayacak, giderecek nicelikte olmak: "Hasan'ın gücü yetse belki de dayak atacak."- H. E. Adıvar. (-e) Yeterli sebep olmak: "Bir sigara bir ormanı yakmaya yeter."- . Kötü bir davranış, durum, tutum yeterli olmak, kâfi gelmek: "Bu zulüm artık yeter!"- . (-e), mecaz Başkasına gereksinim duymamak, kendine yeter olmak: "Kendiyle dolu, kendine yeten, olgun ve aydın bir insanın değil bir günü, bazen bir saati bile yüz binlerce lira değerinde olabilir."- H. Taner. (-e), halk ağzında Bir yaşa erişmek, ulaşmak: "At dört, kız on beşe yettiği zaman / Severim kır atı bir de güzeli"- Dadaloğlu. halk ağzında Olgunlaşmak. "yetmek" nasıl hecelerine ayrılır yet-mek İlgili Kelimelerelvermekidare etmek kafi gelmek kifayet etmek yetişmek yetme | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |