yürütmek
| |||||
yürütmek Yürüme işini yaptırmak, yürümesini sağlamak. Gerektiği gibi yapmak, uygulamak: "İşlerini eskisi gibi yürütüyorlar."- . hukuk Bir yargıyı yerine getirmek, uygulamak. (nsz) Kabul edilmesi veya tartışılması için bildirmek, açıklamak, öne sürmek: "Mütalaa yürütmek. Muhakeme yürütmek."- . mecaz, teklifsiz konuşmada İşinden veya bulunduğu yerden çıkarmak: "Seni, teğmene bel bağlayıp girdiğin bisküvi fabrikasından nasıl yürüttülerdi."- H. Taner. argo Habersiz olarak almak, çalmak: "Bizim kalemi yürütmüşler."- . "yürütmek" nasıl hecelerine ayrılır yü-rüt-mek İlgili Kelimelerçekmekyürütme | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |