zor
| |||||
zor Sıkıntı, güçlük, rahatsızlık: "Dün gece bütün sinirlerimi bir kâbus işkencesinin zoru altına koyan buhranlı saatler yaşadım."- E. İ. Benice. Yüküm, mecburiyet: "Artık kızının evinde kalışının zordan olduğunu biliyordu."- N. Cumalı. Baskı: "Hocaların zoru ile çıkarılmış olan bu kanun yürümedi."- M. Ş. Esendal. sıfat Sıkıntı veya güçlükle yapılan, kolay karşıtı: "Sabır güzel, faydalı; fakat zor şeydir."- B. Felek. zarf Güçlükle, zorla: "El ele vermiş polisler kaldırımlardan taşan halk kütlesini zor zapt ediyorlardı."- H. Taner. ünlem "Yapamazsın" anlamında kullanılan bir söz. "zor" nasıl hecelerine ayrılır zor İlgili Kelimeler... durumunda olmak (veya bulunmak)ahiret suali baç belli belirsiz beş paralık etmek beş paralık olmak bilmece çözmek boğaz boğaza gelmek boğuntu can derdinde olmak cebbar cebir cebren cebretmek cebrî cerrar çalapaça çatır çatır dar zaman darda kalmak derebeyi despot dikenli dikenli yol diktatör diş geçirmek el koymak forsmajör gıcırı bükme gönlü tok gücü gücüne güç güç bela güçlük güçlük çekmek hakkından gelmek haraca kesmek hava köprüsü hükûmeti devirmek ırzına geçmek ıztırar ıztırari icbar iki ateş arasında kalmak ilca ilca etmek ilkokul ister istemez it canlı kaçırmak | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |