çakılı
| |||||
çakılı Çivi, kazık vb. bir şeyle tutturulmuş: "Duvara çakılı büyük rakkaslı saati tamire götüren hademe, Reşat'ın omzuna adamakıllı bindirmiş."- Y. Z. Ortaç. Çakılmış, bir şeye bağlı: "Genç kadın forsaların çakılı bulunduğu oturak dairesini görmeyi merak ediyordu."- F. F. Tülbentçi. Yeri değişmez, sabit: "Çakılı top."- . "çakılı" nasıl hecelerine ayrılır ça-kı-lı İlgili Kelimelerçakılayazmakçakılıverme ÇAKILLI | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |