çalkanmak
| |||||
çalkanmak Çalkama işine konu olmak. Deniz, göl dalgalanmak: "Bu loş ve serin salonların altında Haliç'in denizliğini unutmuş, uslu suyu çalkanır."- B. R. Eyuboğlu. mecaz Haber, söylenti herkesin ağzında dolaşmak. mecaz Coşkunluk, hareketlilik içinde bulunmak: "Herkes, her şey bir bahar sevinci içinde çalkanır durur."- H. Taner. "çalkanmak" nasıl hecelerine ayrılır çal-kan-mak İlgili KelimelerÇALKANMA | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |