çaresiz
| |||||
çaresiz Çaresi bulunmayan, onulmaz: "Çaresiz derdimi oğlana anlatıp dükkâna döndüm."- A. Ümit. Çare bulamayan (kimse), biçare: "Viranelerde yemek için ot toplayan çaresiz kadınlarla konuştu."- Ö. Seyfettin. zarf Çıkar yol bulamayan bir biçimde: "Birdenbire kendini o kadar çaresiz hissetti ki oradan uzaklaşıp bir sütunun dibine çökerek ağlamaya başladı."- İ. O. Anar. zarf İster istemez: "İkinci seçeneğin düşüncesi bile sinirlerini alt üst etmeye yettiğinden, çaresiz birinci yolu seçti."- E. Şafak. "çaresiz" nasıl hecelerine ayrılır ça-re-siz İlgili Kelimeleracze düşmekbaşa gelen çekilir başını taştan taşa vurmak belini bükmek biçare biçare olmak çaresizce çaresizcesine çaresizlik devasız dört yanı deniz kesilmek elden ne gelir? eli ayağı (veya eli kolu) bağlı olmak eli ermez gücü yetmez eli koynunda eli koynunda kalmak elinden bir iş (veya şey) gelmemek iflahı kesilmek iki eli böğründe kalmak kanayaklı kuş gibi çırpınmak nevmit olmak umarsız yaşta kalmış kavat pabucu gibi | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |