çatmak TÜRKÇE SÖZLÜK - ÇATMAK - çatmak
Ana sayfa


çatmak
  • SÖZLÜK ANLAMI

  • Odun, değnek, kılıç, tüfek vb. uzun şeylerden birkaç tanesini, tepelerinden birbirine çaprazlama dayayarak durdurmak:
    "Avlusunda silahlarını çatmış, ayaklarını germiş askerler var."- F. R. Atay.

    Kereste vb.ni birbirine tutturmak:
    "Kırık tahtaları bir solukta yan yana çattılar."- L. Tekin.

    Bir şeyi yapmak için gerekli parçaları bir araya getirmek:
    "Koca bir nahiye titreştik, odunsuz yattık / O büyük mektebi gördün ya, kışın biz çattık"- M. A. Ersoy.

    Yükü hayvana iki yanlı yüklemek.

    Başa yemeni, çatkı, yazma vb.ni bağlamak.

    (-e) Üzücü, kızdırıcı veya şaşırtıcı olaylarla karşılaşmak:
    "Hacı Mustafa bağırıyor, ömründe böyle bir işe çatmadığını söylüyordu."- R. H. Karay.

    (-e) Yazıyla veya sözle sataşmak:
    "Böyle söyler de sonra yemek biraz azca çıkarsa yahut pek düzgün olmasa aşçıya çatacak gibi olur."- M. Ş. Esendal.

    (-e) Rastlamak, karşılaşmak:
    "Nerden çattım böylesi bir güzele..."- C. S. Tarancı.

    (nsz) Sırası gelmek, zamanı gelmek:
    "Bir karara varma zamanı gelip çatmıştı."- C. Uçuk.

    (-e), hukuk Gemiler birbirine çarpmak.

    "çatmak" nasıl hecelerine ayrılır
    çat-mak



    İlgili Kelimeler

    bulaşmak
    çatma


    Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri
    Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri |

    Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı,
    dizinler halinde 120.000 türkçe kelime içinde gezme ve arama
    ayrıca anlam girebilme imkanı, geniş kapsamlı türkçe sözlük


    ©2005 birsozluk.com

    2,734375E-02