çekmece
| |||||
çekmece Masa, dolap vb. şeylerin dışarıya çekilen bölümü, göz, çekme: "Çekmecesinden utana utana bir şişe gazoz çıkardı."- T. Buğra. İçinde mücevher vb. değerli şeyler saklanan küçük, süslü sandık: "Minderin köşesine annemden kalan ceviz boyalı çekmeceyi yerleştirdim."- Y. K. Beyatlı. Gemilerin barınabilecekleri koy. "çekmece" nasıl hecelerine ayrılır çek-me-ce İlgili Kelimelerçekmeçekmeceli çekmecesiz ÇEKMELİ göz şifonyer | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |