örgü
| |||||
örgü Örme işi veya biçimi. Tığ, şiş veya özel makineyle ilmiklerin yan yana getirilmesiyle örülerek yapılmış şey: "İstediğiniz kadar tel örgü engelleri koyunuz."- F. R. Atay. Örülmüş saç bölüğü, belik: "Başı yemenili, saçları iki örgü, ayağı takunyalı sarışın bir köylü kızı bana sordu."- R. H. Karay. Dokumacılıkta atkı ve çözgü ipliklerinin, dokumayı oluşturacak biçimde belli bir desene göre kesişmesi. İletişim, ulaşım vb.nin ülke yüzeyinde yayılmış biçimi, ağ. Yapı: "Batı Avrupa medeniyeti bütün dış ve iç örgüleriyle bana ilk defa orada ayan olmuştu."- Y. K. Karaosmanoğlu. Her türlü eylem ve olaydan oluşan akış: "Yaşamın örgüsü içinde gereğinden bile çok çalışkanım."- N. Meriç. sıfat Örülerek yapılan, örme: "Örgü bir giysi."- . anatomi Bazı sinir veya damarların birbirine geçip dolaşmasından ortaya çıkan oluşum. tiyatro Konunun ana çizgisi, oyunun işlenişi veya çatısı. "örgü" nasıl hecelerine ayrılır ör-gü İlgili Kelimelerkurumsallaşmakboyama kazanı organize etmek örgücü örgüleme örgülemek örgülü örgüsüz örgütçü örgütçülük örgütleme örgütlendirilme örgütlendirilmek örgütlendirme örgütlendirmek örgütleniş örgütlenme örgütlenmek örgütleşme örgütleşmek örgütleyiş örgütlü örgütsel örgütsüz şiş teşekkül teşkil teşkilat formel eğitim yaygın eğitim hizipçilik | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |