borç TÜRKÇE SÖZLÜK - BORÇ - borç
Ana sayfa


borç
  • SÖZLÜK ANLAMI

  • Geri verilmek üzere alınan veya ödenmesi gerekli para veya başka bir şey:
    "Vaktim yok, bana para bul, şu borcu ödeyeyim, söz verdim."- P. Safa.

    mecaz Birine karşı bir şeyi yerine getirme yükümlülüğü, vecibe:
    "Mektubunda diyorsun ki gel gayri / Vatan borcu biter bitmez ordayım"- B. S. Erdoğan.

    "borç" nasıl hecelerine ayrılır
    borç



    İlgili Kelimeler

    batkın
    beraatizimmet
    bono vermek
    borca girmek
    borç altına girmek
    borç bini aşmak
    borç etmek (veya yapmak)
    borç harç
    borç yemek
    borçlanabilme
    borçlanabilmek
    borçlandırabilme
    borçlandırabilmek
    borçlandırılabilme
    borçlandırılabilmek
    borçlandırılma
    borçlandırılmak
    borçlandırış
    borçlandırma
    borçlandırmak
    borçlanılma
    borçlanış
    borçlanma
    borçlu bulunmak (veya olmak)
    borçluluk
    borçsuzluk
    düyun
    esham
    haciz koymak
    icra
    iflas
    ikraz
    itibar
    kefil olmak
    kredi
    sınırlı sorumluluk
    sınırsız sorumluluk
    takanak
    takmak


    Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri
    Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri |

    Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı,
    dizinler halinde 120.000 türkçe kelime içinde gezme ve arama
    ayrıca anlam girebilme imkanı, geniş kapsamlı türkçe sözlük


    ©2005 birsozluk.com

    1,953125E-02