Eksiksiz, tam: "Size bütün bir kış için kuru ot temin edecek."- N. Hikmet. Çok sayıdaki varlık ve nesnelerin hepsi: "Bütün civar köylerde onu sevmeyen yoktu."- Y. K. Karaosmanoğlu. Bozuk olmayan (para): "Bütün para."- . Parçalanmamış. isim Birlik, tamlık: "Şiirde bir bütünün lüzumuna inananlar bile mısralar arasında birtakım aralıklar kabul eder."- O. V. Kanık. "bütün" nasıl hecelerine ayrılır bü-tün
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, dizinler halinde 120.000 türkçe kelime içinde gezme ve arama ayrıca anlam girebilme imkanı, geniş kapsamlı türkçe sözlük