dış
| |||||
dış Herhangi bir cisim veya alanın sınırları içinde bulunmayan yer, hariç, iç karşıtı: "Hafta sonunda şehrin dışına çıkıyoruz. Şehrin artık dışındayız. Bostanlar, bağlar, sürülmüş tarlalar."- A. Haşim. Bir konunun kapsamına girmeyen şey. Görülen, içte bulunmayan yüzey: "Bardağın dışı kirli."- . Bir kimsenin görünüşü, durum ve davranışları. Bireyin ötesinde bir varlığı olan: "Dış dünya."- . sıfat Somut kavramlarda iki veya ikiden çok şeyde merkeze daha uzak olan: "Bayram vali konağının dış kapısında, ellerini yine önünde kavuşturmuş taş gibi dimdik duruyordu."- A. Kulin. sıfat Yabancı ülkelerle ilgili: "Dış siyaset. Dış ilişkiler."- . sinema, TV (***) Açık havada geçen sahneleri içine alan çekim. spor Bazı top oyunlarında karşı takım oyuncularının vuruşuyla topun kalenin bulunduğu taraftan dışarı çıkması, aut. "dış" nasıl hecelerine ayrılır dış İlgili Kelimeleraçık toplumAkışmaz anlatımcılık aut bok boşalmak burunlamak büyük abdest büyük abdesti gelmek cin çalığı çotuk davranış deplasman deplasmana gitmek (veya çıkmak) dış merkezli dış vurum dış vurumcu dışa dönük dışa vurumcu dışarı dışarıdan evlenme dışarılık dışbükeylik dışkılama dışkılamak dışkılayabilme dışkılayabilmek dışkısever DIŞLAMA dışlanabilme dışlanabilmek dışlanış DIŞLANMA dışlanmak dışlaştırma dışlaştırmak dışlaştırtma dışlaştırtmak dışlayabilme dışlayabilmek dışlayış dışlayıverme dışsal dışsallaşma dışsallaşmak dıştan evlilik diplomat duyarlı dünya düşünce | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |