derece
| |||||
derece Bir süreç içindeki durumlardan her biri, basamak, aşama, rütbe, mertebe: "Hukuk tahsilini Paris'te bitirmiş, birinci derece diploma almıştı."- Ö. Seyfettin. edat Denli, kadar: "Beyoğlu'nda bu derece itibar görmemişti."- E. E. Talu. fizik Ölçü aletlerinin ölçeğinde belirtilmiş bulunan başlıca bölümlerden her biri: "Sıcakölçerin dereceleri."- . fizik Sıcaklıkölçer: "Hastaların ateşini ölçen aletle, dereceyle ancak asker ocağında karşılaşabilirdi."- N. Hikmet. kimya Bir çözeltinin yoğunluğunu ölçmede kullanılan birim. matematik Bir çemberin üç yüz altmışta birine eşit olan açı birimi: "Dik açılar doksan derecedir."- . spor Başarı gösterme. "derece" nasıl hecelerine ayrılır de-re-ce İlgili Kelimeleraçıktan atamakaçıktan atanmak ateşini almak basamak basamak basamak Dereceleme derecelemek derecelendirebilme derecelendirebilmek derecelendirilebilme derecelendirilebilmek derecelendirilme derecelendirilmek derecelendirme Derecelendirmek dereceleniş derecelenme derecelenmek dereceli derecesiz grado had kerte merhale mesabe paye radde tabaka tedricî tedriç terfi yüksek | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |