köşe
| |||||
köşe Birbirini kesen iki çizginin, iki düzlemin oluşturduğu açı, zaviye: "Kutunun sivri köşesi."- . İki duvarın birleştiği girintili veya çıkıntılı yer: "Seniha Hanım parmağını odanın köşesine uzattı."- P. Safa. İki sokağın veya caddenin kesiştiği yer: "Türk kadınları alacalı bir ipek kumaş gibi köşeye birikmişlerdi."- Ö. Seyfettin. Bölüm, yer veya yan: "Burgaz'ın sokaklarında her köşeden Türkçe işitiliyor."- Y. K. Beyatlı. mecaz Kuytu, tenha veya ücra yer. mecaz Kimsenin kolay kolay uğramadığı yer: "İlk adımda otel, han, kahve köşeleri bulmak ihtiyacı baş gösterecek."- R. H. Karay. spor Futbol alanını oluşturan yan ve kale çizgilerinin kesişme noktalarından her biri, korner. "köşe" nasıl hecelerine ayrılır kö-şe İlgili KelimelerBÜKÜÇçene diyagonal fıkra fıkracı ibik Kaçınık korner korner atışı korner vuruşu köşe dolabı köşe dönmeci köşe minderi köşe rafı köşe vuruşu köşe yastığı köşe yazarı köşekleme köşeleme köşelemek köşeli köşeli parantez KÖŞESİZ kutur merkez açı yırtmak zaviye | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |