küçük
| |||||
küçük Makam, rütbe, derece bakımından daha aşağı olan kimse. Küçük abdest. sıfat Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, mikro, büyük karşıtı: "Duvar, çeşitli küçük kâğıtlara basılmış resimlerle kaplıydı."- A. Kutlu. sıfat Yaşı daha az olan: "Zaten galiba en küçük oğlun ölümcül bir hastalığı olduğuna hiçbirimiz inanmak istemiyorduk."- A. Ağaoğlu. sıfat Niceliği az olan: "Kimseden en küçük bir alaka görmüyordum."- S. F. Abasıyanık. sıfat Niteliği aşağı olan, bayağı: "Küçük adam."- . sıfat Geri aşamada: "Küçük bir memur."- . sıfat Değersiz, önemsiz: "Bu iyi temiz, sıhhatli, küçük insanların uykusu bambaşka bir şey."- S. F. Abasıyanık. sıfat Kısık, parlak olmayan (ses): "Küçük, tatlı bir sesle kovboy şarkıları söyledi."- R. H. Karay. "küçük" nasıl hecelerine ayrılır kü-çük İlgili Kelimeleradacıkadaklamak akarca akçe alçaltı alçaltıcı ana yol arapsaçı aşağı görmek aşırma ateş olmayan yerden duman çıkmaz ayaklık ayrımcık az az aza sormuşlar: `nereye?` `çoğun yanına` demiş azar azar azmak bahçıvan kebabı baloncuk baltacık barakacık baret basmak baş olmak bayır bebe aspirini bebecik beli açılmak bey biri eşikte biri beşikte bistro bot boyama kitabı bubi tuzağı bukle bulutçuk büğlü cıngıl cimcime cisimcik cümlecik çağlayan çekel çentik çete savaşı çıngırak çırçır çırnık çift çocuk | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |