saklamak
| |||||
saklamak Elinde bulundurmak, tutmak: "Sarayın sükûnu bir kederli muammayı saklar gibi ağırdı."- İ. A. Gövsa. (-i, -de) Kaybolmaması, görünmemesi için gizli bir yere koymak: "Paralarını kasada saklıyor."- . Görünmesine engel olmak, ortalıkta bulundurmamak. (-i, -de) Bozulmadan doğal durumları ile durmasını sağlamak, korumak, muhafaza etmek: "Eti buzdolabında saklamak. Peyniri tuzlu suda saklamak."- . (-i, -den) Gizli tutmak, duyurmamak: "Batı, o büyük kaynaktan sık sık faydalanır ama iktibaslarını titizce saklar."- C. Meriç. (-i, -e) Birine vermek için ayırmak: "Bu kitabı size sakladım."- . (nsz), mecaz Korumak, esirgemek: "Allah saklasın."- . "saklamak" nasıl hecelerine ayrılır sak-la-mak İlgili Kelimeleraçığı çıkmakaçık açık bırakmak bir köşeye koymak depolamak gizlemek hıfzetmek ortadan kaldırmak saklama | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |