karşılamak
| |||||
karşılamak Dışarıdan gelen bir kimseye karşılayıcı olarak çıkmak, istikbal etmek: "Beni karşıladılar ve ağırladılar."- A. Kabaklı. Karşılık olmak, denk gelmek, tekabül etmek: "Herhâlde bu küçük bahçeyi kendi sebze ihtiyaçlarını karşılamak için yetiştirmişlerdi."- N. Cumalı. Söylenen, yapılan, bildirilen bir şeyi olumlu veya olumsuz bulmak: "Bu suçlamayı hiç üzerimize almadan karşılar ve hoş görürüz."- B. Felek. Önlemek, durdurmak: "Bu ilaç sıtmayı karşılar."- . spor Boksta karşı oyuncunun yumruklarını savmak. "karşılamak" nasıl hecelerine ayrılır kar-şı-la-mak İlgili Kelimeleristikbal etmekkapamak karşılama korumak | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |