karanlık TÜRKÇE SÖZLÜK - KARANLıK - karanlık
Ana sayfa


karanlık
  • SÖZLÜK ANLAMI

  • Işık olmama durumu:
    "Karanlıkta duyduğumuz çam kokularına artık yakınlaştığımız denizin rutubeti karışıyordu."- H. S. Tanrıöver.

    mecaz Üzüntü, sıkıntı, perişanlık:
    "Demiştim ya; bütün memleketi bir yas karanlığı kaplamıştı."- Y. K. Karaosmanoğlu.

    sıfat Işığı olmayan, bütünü veya bir parçası ışıktan yoksun olan:
    "Gel, dayan, dayanabilirsen bu acıya / Gündüzü gecesi kadar karanlık / Bir boşluk içinde / Kalbin sancıya sancıya / Dayan, dayanabilirsen bu acıya"- H. F. Ozansoy.

    sıfat, mecaz Yasalara, töreye uygun olmayan:
    "Bu karanlık işlerin hesabını sorarlar."- M. Ş. Esendal.

    sıfat, mecaz Gereğince anlaşılıp bilinemeyen, ne olacağı, sonu belli olmayan (durum):
    "Fahri'nin gözlerinde karanlık bir ifade var, umutsuzluk, öfke karışımı bir şey."- A. Ümit.

    sıfat, mecaz Karışık.

    "karanlık" nasıl hecelerine ayrılır
    ka-ran-lık



    İlgili Kelimeler

    çirkin
    derinlik
    gulyabani
    güven ışığı
    ışıkkesen
    ışıldak
    karanlığı deşmek (veya yırtmak)
    karartılmak
    karartmak
    muzlim
    siyahlık
    zindan gibi
    zulmet


    Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri
    Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri |

    Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı,
    dizinler halinde 120.000 türkçe kelime içinde gezme ve arama
    ayrıca anlam girebilme imkanı, geniş kapsamlı türkçe sözlük


    ©2005 birsozluk.com

    0,0625