kenar
| |||||
kenar Bir şeyin, bir yerin bitiş kısmı veya yakını, kıyı, yaka: "O sırada karşı taraçadaki kadın elinde pirinç tası olduğu hâlde taraçanın kenarına kadar geldi."- O. V. Kanık. Bir şeyi çevreleyen çizgi. Pervaz, çizgi, antika, baskı vb. çevre süsleri: "Bu mendilin kenarı ötekinden daha sade."- . Merkezden uzak olan, kuytu, ıssız, sapa, tenha yer: "Ağır, ihtiyar misafirler kenarda bir odadan çıktılar."- M. Ş. Esendal. Yan. matematik Bir biçimi sınırlayan çizgilerden her biri: "Bir üçgenin kenarları."- . "kenar" nasıl hecelerine ayrılır ke-nar İlgili Kelimelerbenzer şekillerbucak çeşitkenar dış çokgen dik üçgen dik yamuk düzgün eşkenar itkuyruğu kare kenar semt kenar suyu kenarlı kenarlık kenarsız kıvırmak kıyı kilometrekare kirtikli koltuk lep metrekare metreküp oyalı poşu saçaklanmak santimetrekare santimetreküp tırtıllı zıhlamak | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |