yetiştirmek
| |||||
yetiştirmek Birini, bir şeyi gitmekte veya gitmek üzere olan bir kimse veya şeye ulaştırmak, ulaşmasını sağlamak. Vaktinde hazır olmasını sağlamak, tamamlamak, bitirmek: "Kitabı önümüzdeki aya yetiştireceğim."- . Birini gerekli bir iş için tam zamanında bir yere götürmek: "Hastayı doktora yetiştirmek."- . (nsz) Üretmek, büyütmek, geliştirmek: "Evlerinin bahçesinde bir iki elma, erik ağacı yetiştirirler."- N. Cumalı. İletmek, duyurmak: "Müjdeyi komşu hanımlara yetiştirmeye koşmuştu."- H. F. Ozansoy. Sağlayıp vermek: "Sigara yakmak isteyenlere kibrit yetiştirir."- H. Taner. (-i) Yetmesini sağlamak: "Cephemiz susuz, kuru ekmek ve benzini güç yetiştiriyoruz."- F. R. Atay. (-e), mecaz Söylenmemesi gereken bir şeyi hemen söylemek: "Hiç kalır mı? Ertesi gün valiye yetiştirdiler."- M. Ş. Esendal. (-i), mecaz Çocuğun gelişip büyümesine özen göstermek: "Munise'yi güzel ahlaklı bir kadın olarak yetiştirecektim."- R. N. Güntekin. (-i), mecaz Eğitim, öğrenim sağlamak. "yetiştirmek" nasıl hecelerine ayrılır ye-tiş-tir-mek İlgili Kelimelerbeslemekbüyütmek dikmek yetirmek yetiştirme | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |