yoğun
| |||||
yoğun Hacmine oranla ağırlığı çok olan, kesif. Koyu, kalın: "Yoğun bir sis."- . Etkisi güçlü olan, ağır (koku vb.): "Puslu havaya yoğun bir kükürt kokusu sinmiş."- A. Ağaoğlu. mecaz Artmış, çoğalmış bir durumda olan: "O bölgede nüfus yoğundur."- . mecaz Dolu, sıkı, sıkışık, çok. mecaz Şişman, iri, tombul: "İtibarlı masalarda, sigaralarını içen, iri kalçalı, beyaz sarışın birtakım yoğun kadınlar..."- A. İlhan. halk ağzında Kaba, kalın, iri (elek, iğne). "yoğun" nasıl hecelerine ayrılır yo-ğun İlgili Kelimelerağırateşli ateşli bar ateşi baraj ateşi boraks canlandırmak çökmek dansimetre derin derişme göz açamamak göz gözü görmemek göz nuru gravite içini bayıltmak (veya kıymak) kafasını kaldırmamak kalın karınca sabrı kesafet kesif konsantre konsantre etmek koyu kükürtdioksit mütekasif ölüm sessizliği çökmek petrol poliüretan sıkı sıkı fıkı soğuk dalgası tekasüf tekasüf etmek teksif teksif etmek tıkız trafik trafik terörü yoğunlaşabilme yoğunlaşabilmek yoğunlaşma yoğunlaşmak yoğunlaştırabilme yoğunlaştırabilmek yoğunlaştırma yoğunlaştırmak yoğunluk yoğuşmak yumuşatma | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |