kapalı
| |||||
kapalı Kapanmış olan, açılmamış, açık karşıtı: "Şimdi oğlunu kanlı göğsü, kapalı gözleri, mor dudaklarıyla görür gibi oluyordu."- N. Hikmet. Geçilmez durumda olan. Çalışma süresi sona ermiş (iş yeri). Başı örtülü (kadın). Açık ve kesin söz kullanmadan söylenen, müphem. Gizli, saklı: "Meclisler, iç tüzük hükümlerine uygun olarak kapalı oturumlar yapabilir."- . Açık olmayan (giyecek): "Damalı bir eteklik, açık mavi, kapalı bir yün kazak giymişti."- N. Cumalı. Bulutlu, karanlık (hava): "Ankara'nın soğuk, kapalı havalı günlerinden biriydi."- Y. K. Karaosmanoğlu. mecaz İçe dönük yaradılışta olan: "Ateşoğlu ile yirmi yıldır denizde yoldaşlık ederim. Ben böyle kapalı adama hiç rastlamadım."- Halikarnas Balıkçısı. mecaz Dış çevreyle ilişki içerisinde olmayan: "Ayrıca ben, oldukça kapalı bir çevrede yetişmiştim."- A. Ağaoğlu. "kapalı" nasıl hecelerine ayrılır ka-pa-lı İlgili Kelimelerağaç kaplamaambarda kurutma boşanmak cereyanda kalmak dip dünya yüzü görmemek fasulyegiller girişimsel güneşsiz güreş minderi hava düzenleyicisi havalandırıcı havalandırma havalandırmak içeriye dalmak indüklemek ipham kapalı yüzme havuzu kapalılık kapanmak klostrofobi klostrofobik kupa küf kokmak rüping sistemi salon bitkileri tariz taşlama tesettürlü tutuk vantilatör yankılanım yumurtacık zımni | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |