koymak
| |||||
koymak Bir şeyi bir yere bırakmak, belli bir yere yerleştirmek: "Öteki elini doktorun omzuna koydu."- S. F. Abasıyanık. Bir kimseyi işe yerleştirmek, birine iş sağlamak: "Bu işe kimi koyacağız?"- . Bırakmak: "İçeri kimseyi koymuyorlar."- . Katmak, eklemek: "Mal üstüne mal koymak için içi giden bir kişidir."- S. Birsel. İmza, tarih, adres yazmak. Uyulması gereken kuralları belirlemek, ortaya çıkarmak: "Orduda yaşayan manevi kuvveti de meydana koyuyor."- R. E. Ünaydın. (nsz) Etkilemek, dokunmak: "Bu söz ona çok koymuş."- . Bir şey veya kimse için kullanmayı belirlemek, ayırmak: "Giderlerini iki ay içinde yerine koydu."- N. Cumalı. Bırakmak, terk etmek. "koymak" nasıl hecelerine ayrılır koy-mak İlgili Kelimeleratmakbırakmak koyma oturtmak salmak vazetmek vurunmak | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |